Dikkat !.. Korona virüs covit-19 yayılmasında yeni bir yol daha ortaya çıktı : WC ler / Tuvaletler… ve Duş almadan yatağa girmeyin…

Ağız ve burun yolu ile . Havadan alınan tükrük tanecikleri içindeki korona virüsleri boğaza yerleşmesi ile bulaşıyordu. Dolayısı ile Maske kullanmıyorsak Yüzyüze konuşmalardan ve Klimalardan bulaşır. diye yazmıştık.

Bugün gelen bilgiler bize kendi evimizde bile Korona Virüse yakalanmamızın mümkün olabileceğini söylüyor. Uzmanlar bu konuya dikkat çekiyorler.

Önemli: Kendi evimizdeki veya başka tuvaletlerde / WC lerden de bulaşabiliyormuş.

Bir şekilde boğazımıza tutunamadan ağzımıdan geçip sindirim sistemine geçen Korona virüs hastalık yapamıyor….ve barsaklardan Wc ye dışkı içinde atılıyor. Ve hala hastalık yapma özelliği olduğu söyleniyor.

Dikkat….Burada iş bitimi sifonu çekerken kapağın kapalı olmasına dikkat etmek gerekiyor. Kapak yoksa yüzümüzü ağız burun ve gözleri kapalı tutmak gerekir.

Kapak açıksa basınçlı Su tuvaletteki dışkılardan parçaları yüzümüze çok küçük damlalar halinde sıçratıyor. Bu arada ağzımızdan burnumuzdan , gözümüze girebiliyor. Tanecekler gözle görülmüyor.

Tuvalet Kağıdı ile kurulama yaparken de korona virüsler kağıda oradan da elimize geçebiliyor. Tuvaletten çıkarken çok iyi el temizliği gerekiyor. 2-3 dakika iyice sabunlamalı. Ve yüzü iyice sabunlamalı.

Alaturka / eski tip tuvaletler daha tehlikeli. Çok iyi el temizliği yapılması gerekir.

İç çamaşırları slip veya donları eskisinden daha sık aralıklarla yıkamalı.

…………………………………………………………………………………………………………..

Yıkanmadan /duş almadan iyice sabunlanmadan

Cinsel ilişkilere girmek de ciddi tehlikeler taşıyor.

………………………………………………………………………………………………………….

Tuvalet/ WC lerde gözden kaçırdığımız, dikkatimizden kaçan bir temizlik hatası kendimize , arkadaşımıza ve eşimize büyük bir tehlike arzetmektedir.

En iyisi bol sabunlu duş almak. Kuşkulardan uzak kalmak.

Hedeflediğim hayal veya hedef gerçekten benim mi ?

Önceki yazımızda bizi tuzağa düşürüp kendi hayallerini bize kendi hayalimiz miş gibi gösterip biz kandıranları ve gerekçelerini öğrendik.

Hedeflediğim hayal gerçekten benim hayalim mi ?

Bu soru önemli. Bunu yakınlarınıza sormanın doğru olmayacağını öğrendik. Onlar bize gerçeği söyleyemeyeceklerdir.

Nasıl söylesinler. ” Biz seni kandırıp hayallerini gizleyip gerçek olmayan babanın hayalini gerçekleştirmen için yönlendirdik…” Bunu söyleme cesareti bulsalar artık onlara güveninizin kalmayacağını bilirler.

Kısaca yakın çevrenizdekilerden bu konuda yardım alamazsınız. Aykırı biri varsa . Sevilmeyen biri varsa o işe yarayabilir. Sevilmeme nedeni onların gerçek yüzlerini ulu orta söyledikleri için olabilir.

1. Hayallerimize giden yoldan saptığımızı nasıl anlayacağız ?…

1.1 Yazmıştık tekrar edelim. Akşam yattığınızda kendiniz yorgun ve keyifsiz hissediyorsanız. Yoğun çalışmalardan keyif yerine işkence çekme duygusu yaşıyorsanız. Yüzünüz gülmüyorsa, Enerjiniz hemen bitiyorsa. Kolayca sinirleniyorsanız… bunlar yoldan saptığınızın resimleridir.

1.2 İçinizde hala bir şüphe varsa …” acaba doğru yolda mıyım? ” bunu düşündüğünüzde , arada bir aklınıza getirdiğinizde Yanlış yoldasınız. Doğrusunda bunlar hiçbir zaman aklinza gelmez.Vaktiniz olmaz zaten.

1.3 Çevrenizdekiler sürekli yanlış yoldasın demeleri sizi hala rahatsız ediyorsa yol yanlıştır. Doğru yolda olduğunuzda sadece gülüp geçersiniz. Sizi eleştirenlere.

2.Hayalin bize ait olup olmadığını nasıl anlayacağız ?

Babanıza sorun ulaşamadığı elinden kaçırdığını düşündüğü hayalleri nelermiş? Bu hayaller sizin seçtiğiniz hayallerse hemen durun seçtiğiniz hayal yada hedefler sizin değil babanızın olduğu ortaya çıkar. İyide biz aynı hedefleri aynı hayalleri seçemez miyiz. Kendinizi kandırmak isterseniz seçersiniz olur tabi denilir. Gerçekse milyonda bir aynı hayal ve hedefler olmaz. Olamıyor. Bilimsel olarak.

………………………..

devam edecek

Notlar. :

Kısaca hayallerimize giden yollardaki tuzakları tek tek nasıl atlayacağız bunlara değineceğiz.

Hayallerimize, hayallere giden yol zordur.

Ne kadar zorlu olsada bu yolculuğun her anı keyifli geçer…

Hedeflerinize giden yolun zor olduğunu yaşıyorsanız ama bu zorluklardan keyif alıyorsanız bilin ki seçtiğiniz yol doğru yoldur…

Zorluk yaşıyorsunuz ama bu zorluklar size keyif yerine işkence veriyorsa seçtiğiniz yol yanlıştır. Hemen bu yoldan çıkın … Size gerçeği anlatacakları bulun onlar size doğru yolu gösterirler. Sizi tanımayan birileri size daha tarafsız bilgiler verecektir. 8-15 yaşında çocuklar bile olabilir. Yolu görünce sizde doğru yolun gösterilen olduğunu hemen anlarsınız.

Zaten kısa sürede siz de öğrenirsiniz amaç hedefler değildir. Bu hedeflere giderken yaşadığımız zorluklar ve aldığımız keyif paha biçilmezdir…

Hayallerimiz neden gerçekleşmiyor ?

Çocukken hayaller kurarız. Bizi seven yakınlarımız da bizleri sürekli destekler gaza getirirler.

” …hayallerinin peşinden koş…mutlaka gerçekleştirirsin…”

” …örnekler gösterip bak bunlarda hayallerinin peşinde koştular ve hayallerini gerçekleştirdiler… sende yapabilirsin…”

Farkına varmadan veya farkına vardığın gibi hayallerini sürekli değiştirdiklerini izlemeye başlarsın. Balerin olacağım dersin onlar yok yok sen eniyisi doktor ol bu meslek daha kazançlı, doktor olursan ileride hastalanırsak bizi de bakarsın. Aslında güzel meslek değil mi hemde havan olur. Bizde kızımız / oğlumuz doktor oldu diye sevinir çevremizde itibarımız artar. Nedersin?

Ben nedense piano müziklerinden hoşlanıyorum ileride piyanist olmak isterim. Dediniz….

Çevrenizdekiler hemen hayalini bastırıp yok etmek için yollar bulmaya başlarlar.

Pianolar kaç lira haberin var mı? Çok yüksek fiyatları. Senin odana da sığmaz ki, nereye koyacağız? İyi de çevremizde sana piano dersi verecek kimse yok. nasıl öğreneceksin. İyi hocaların fiyatını da biz karşılayamayız. Tamam her şeyi aştın piano çalmayı öğrendin okulu bitirdin …eee sonra nasıl ve nerede iş bulacaksın. Hangi orkestrada çalacaksın? Konserler mi vereceksin? Sonunda senin para kazanman gerekecek. Piano çalarak para kazanan kimse gördün duydun mu ?

Bak işte sen eniyisi bu hayalini unut. Bir mühendislik oku bir mühendis ol her yede kolayca iş bulursun. Ayrıca mühendislikte gösterişli bir meslektir. Senin kabiliyetin de mühendisliğe yatkın. Sen beni dinle pianoyu falan unut hedefini muhendisliğe yönelt ben sana her türlü desteği veririm.

Piano çalma , pianistlik hayalin yavaş yavaş silikleşmeye baslar, bunlar benim yakınlarım onlar beni benden iyi tanırlar,beni severler belkide doğru diyorlar mühendislikte fena bir meslek değil. Ben en iyisi mühendis olmaya mı odaklansam? Piano çalma hayalim ne olacak vaz geçmeye değer mi? Tam karar veremiyorum…

Çevredeki yakınların gizli anlaşma yapmış gibi hepsi seni pianist olmaktan soğutmaya mühendisliği gözünde büyütmek her gün ve her fırsatta üzerinde çalışmaya başlarlar. Bu inceden inceye bilinç altına yapılan işlemeler senin olmayan bu hayali gerçek hayalinmiş gibi er veya geç sana kabul ettirirler.

Ettirdiklerinde de senden habersiz kutlama yaparlarsa şaşırma. Akılları sıra sana doğru yolu göstermiş olduklarını iddia ederler. Tüm çevrelerine kendilerini haklı göstermek için.

Onları eleştirenlerin ” çocuğun hayallerini öldürdünüz…ileride belkide iyi bir pianist olacaktı….” yaptığınızı beğendiniz mi ? demelerine de kızarlar. Çocuklarını düşünmeyen düşüncesiz biri diye suçlarlar. Bu kişileri çocuklarından uzak durmaları için suni tartışmalar çıkarıp evlerine gelmemelerini dahi sağlayabilirler.

Akılları sıra bize yardımcı oluyormuş,geleceğimizi düşünüyormuş görünümü verip, bizim dostumuz sevenimiz gibi sürekli gülümserler, iyi davranırlar. Bizlerde bu numaraları yutup ne güzel ailem ve yakın çevremde beni seven beni düşünen insanlar var der seviniriz.

12- 15 yıl canımızı dişimize takıp yaşadığımız günleri doyasıya yaşımıza uygun yaşayamadan şartlanmış gibi, hayal hedefe kitlenerek belirlediğimiz hayalin peşinden koşarız ve yüksek oranda da başarırız.

Çocukluk hayalimiz gerçekleştiğinde beklediğimiz gibi birşeyler olmadığını , aşırı mutlu ve aşırı tatmin duygusu veya çok sevinçli bayram havası gibi yada sevinçten göklere uçmak gibi duygular yaşamadığımızı farkederiz.

Aksine kendimizi yorgun, bezgin, hayattan zevk almayan , sevinci bir anda sönmüş biri gibi hissetmeye başlarız. İyi de neler oluyor ? ben neden sevinmiyorum bana neler oluyor. Büyük hayatımın hayalini gerçekleştirdim daha ne olsun. Ben sevinmeyeceğimde kimler sevinecek.

Bu arada senden başka birileri seviniyor, kutlamalar yapıyor olduğunu görüp şaşırmaya başlıyorsun. İyide hedef benim hedefimdi onlar neden seviniyor ? ben neden sevinemiyorum ?

Nedense boş yere deli danalar gibi çalışmışım duygusuna kapılıyorum. “O kadar emek vermeye değmezmiş bu hayal …” demeye başladım.

Yavaş yavaş derin bir uykudan uyanmaya başladığınızı fark edersiniz…

Gerçek karanlıktan aydınlığa doğru çıkıp yüzünü gösterir.

Sırıtarak ” ben sana defalarca dedim bu hayaller senin değil…kandırılıyorsun…kendine gel… ama sen benim uyarılarımı dikkate almamakta ısrar ettin… işte sana en yakınlarının oynadığı oyunun sonucunu şimdi algılamaya başladın…”

“Sevinemezsin…” der gerçek… “çünkü bu hayal senin değildi… Kandırıldın, aldatıldın. Senin hayallerin en yakınların tarafından senden gizlenerek , planlı bir şekilde unutturularak, bilinç altına bastırıldı. Sen yakınlarının hayalini gerçekleştirebilmek için yetiştirildin, planlı bir şekilde hayallerin öldürülüp yerine başkalarının hayali konuldu…” ” Sen ne yazıkki başkalarının hayallerini gerçekleştirecek bir kişi oldun…sen kendi hayallerine ihanet ettin…”

Gerçek devam eder…”Neden sevinemiyorsun şimdi anladın mı ? Senin hayallerin; en yakınların, seni en çok sevenler tarafindan çalındı ve gizlendi…seni hayallerine gidecek yoldan çıkarıp kendi hayallerine giden yola soktular…”

Sonrası devam eder Gerçek… ” …kime kızacağını kestiremiyorsun değil mi? kaybettiğin, yaşayamadığın yıllara mı acıyacaksın…boş yere verdiğin emeklerine mi? sana oyun oynayan yakınlarına olan güveninin sarsıldığına mı ? bu tuzağa nasıl düştüm deyip kendine mi kızacaksın ?…”

Sen de milyarlarca insan gibi ” Neden hayallerimizi gerçekleştiremiyoruz ? sorusunu sormayan biriydin belkide. Şimdi istemeden de olsa bu sorunun cevabını öğrenmiş oldun.

Şimdi iki yol var senin için.

1. Yol mutsuzluk ve huzursuz bir yaşam vadeder.

2. Yol Kendinle barışık yeni ve kendi gerçek hayallerin için yaşamanın yolu.

1. Bundan sonraki yaşamında sen de aynı hataları seçip … çocuklarına, yakınlarına kendi hayalini gerçekleştirmeleri için onları kandırıp yönlendirmeye çalışacaksın. Bir nevi intikamını alacaksın. Yanlış kişilerden… Bu konuda hiçbir suçu olmayanlardan… Bu yolu seçtiğinde hayatını mutsuz ve huzursuz geçireceksin… sonraki yaşamında kendine ve hiçbir kimseye güvenemeyeceksin… yanlış mesleği ve istemediği hayatı yaşayanların dünyasında yaşamaya mahkum edilmiş, asık suratlı..sinirli, çekilmez ,sevimsiz, hiçbir şeyden keyif almayan biri gibi yaşayacaksın.

2. Yada milyonda bir kişiler gibi hatalarından ders çıkarıp çocuklarına ve yakınlarına hayalerine gidecek yolu aydınlatmayı seçip bundan keyif almayı bileceksin ve hayata gülerek kendinle ve çevrenle barışık yaşayacaksın…

Yeni hayaller kurup , yada eski hayalleri canlandırıp yeniden başlayacak ve hayallerin için zorluklara girip bu zorlukları yaşamaktan keyif alacaksın… Gerçek hedeflerine giden yoldaki insanları tanıyıp onlarla gerçek dostluklar kuracaksın.

Karar senin…. Kolay gelsin.

………………………..

Sonraki yazımız “…hayallerimize giden yoldan saptığımızı anladığımızda neler yapmamız gerekir ?…” leri konuşmak olacak.

Kısaca hayallerimize giden yollardaki tuzakları tek tek nasıl atlayacağız bunlara değineceğiz.

Hayallerimize, hayallere giden yol zordur.

Ne kadar zorlu olsada bu yolculuğun her anı keyifli geçer…

Hedeflerinize giden yolun zor olduğunu yaşıyorsanız ama bu zorluklardan keyif alıyorsanız bilin ki seçtiğiniz yol doğru yoldur…

Zorluk yaşıyorsunuz ama bu zorluklar size keyif yerine işkence veriyorsa seçtiğiniz yol yanlıştır. Hemen bu yoldan çıkın … Size gerçeği anlatacakları bulun onlar size doğru yolu gösterirler. Sizi tanımayan birileri size daha tarafsız bilgiler verecektir. 8-15 yaşında çocuklar bile olabilir. Yolu görünce sizde doğru yolun gösterilen olduğunu hemen anlarsınız.

Zaten kısa sürede siz de öğrenirsiniz amaç hedefler değildir. Bu hedeflere giderken yaşadığımız zorluklar ve aldığımız keyif paha biçilmezdir…

Covit-19 Korona Virüs 4 yolla bulaşıyor : 1. Ağız, 2. Burun, 3. Gözler, 4. Eller … WC de temizliğe dikkat edilmeli…

Bu güne kadar yaptığımız araştırma ve ulaşabildiğimiz kaynaklardan edindiğimiz bilgiler sonucu …

Korona virüsün 4 yoldan bulaştığı sonucuna ulaştık.

Aşağıdaki bilgileri öneriler olarak veriyoruz. Yinede konunun uzmanları doğru ve güncel bilgileri sizlere verecektir. Buradaki bilgileri uzmanlara danışarak doğruluklarını test ettirmenizi öneririz.

Burası bir tıp yazıları alanı değildir. Bizlerde doktor veya tıp uzmanları değiliz. Sizler gibi bizde okuduklarımızı bize anlatılanları buraya aktarıyoruz. Yazılanların bilimsel kaynaklarına henüz tam ulaşamadık zaman içinde ulaştıkça sizlerle paylaşacağız.

Kendinize fazla güvenmeyin . Bana birşey olmaz, benim bünyem kuvvetlidir , yaşım gençtir. Bunlar virüs için güvence değildir. Önlemleri tam olarak almak gerekir. Hem kendimiz hemde yakınlarımız için.

Olaki bünyeniz gerçekten sağlam çıktı. Size birşey olmasa bile önlemleri almadan virüsü kaparsanız taşıyıcı olarak virüsü tüm yakınlarınıza bulaştırmış olursunuz farkına varmadan. Sizi sağlam görenler önlemlerini zayıflatabilirler.

Çevrenizdeki yakınlarınıza bunu yapmak doğru olur mu?

Korona virüsün 4 yoldan bulaştığı sonucuna ulaştık.

1. Ağız yolu ile . Havadan alınan tükrük tanecikleri içindeki korona virüsleri boğaza yerleşmesi ile. Maske kullanmıyorsak Yüzyüze konuşmalardan ve Klimalardan bulaşır.

Önemli: Kendi evimizdeki veya başka tuvaletlerde WC lerden de bulaşabiliyormuş.

Bir şekilde ağzımıdan geçip sindirim sistemine geçen Korona virüs barsaklardan Wc ye dışkı içinde atılıyor.

Burada sifonu çekerken kapağın kapalı olmasına dikkat etmek gerekiyor. Su tuvaletteki dışkılardan parçaları yüzümüze çok küçük damlalar halinde sıçratıyor. Bu arada ağzımıdan burnumuzdan girebiliyor.

Tuvalet Kağıdı ile kurulama yaparken de korona virüsler kağıda oradan da elimize geçebiliyor. Tuvaletten çıkarken çok iyi el temizliği gerekiyor. 2-3 dakika iyice sabunlamalı.

Alaturka / eski tip tuvaletler daha tehlikeli. Çok iyi temizlik yapılması gerekir.

İç çamaşırları slip veya donları eskisinden daha sık aralıklarla yıkamalı.

2. Burun yolu ile. Soluduğumuz havadaki tükrük taneciklerindeki virüslerin boğaza yerleşmesi ile. Maske kullanmıyorsak Yüzyüze konuşmalardan ve Klimalardan bulaşır.

3. Gözlerden gözyaşı kanalları ile ağız içine inip boğazda yerleşmesi ile. Yüzyüze konuşurken, yakınlarda birilerinin tükrük saçarak hızlı konuşmaları ve klimalı ortamlarda virüslü hava dolaşımından

4. Eller aracılığı ile. Virüslü malzemeleri tutup elimizi ağzımıza veya gözümüze sürdüğümüzde virüsler ağızda tükrük yutarken ilerleyip boğaza yerleşmesi ile bulaşır.

Koruma yöntemlerini ezberledik ama yinede kısaca yazalım.

Önemli:

1. Klimalı ortamlardan uzak durmalı. Marketler, Bankalar, Klimalı taşıtlar, Taksiler, otobüsler, trenler, uçaklar, / Bu bilgi bilimsel olarak ne kadar doğru henüz yeterli kanıtlara ulaşamadık, Klima ile bulaşan hastalıkların özelliklerine bakarak bulaşabileceği ihtimalini yüksek olduğunu düşünüyoruz.

2. Tanımadığımız yada tanıdıklarımız ile onda veya bizde hastalık virüsü varmış gibi önlem alarak konuşmak.

3.Tükrük parçacıklarımızı paylaşmadan

4.Uzaktan konuşmak. En az 2 metre

5. Gözlük veya saydam siperlik kullanarak. Maske solunumunuzu korur. Gözleri korumak için saydam siperlik veya gözlükler kullanmak gerekir.

6. Maske kullanarak

7. Yan durarak . Maskemiz ve onun maskesi olsa bile . Ağzımızdan çıkan hava konuştuğumuz kişiye doğru olmamalıdır. Yüzümüzü yan çevirerek konuşmalıyız. Maskeler 100 de 100 koruyucu değildir. saydam tüm yüzü kaplayan siperlikler daha güvenlidir.

8.Yavaşça konuşmak. Bağırarak veya sesli konuşmak tükrük taneciklerini hızlı ve uzaklara gönderir. Yavaşça bağırmadan konuşmak gerekir.

Maskemizi daha koruyucu yapmak için basit ve güvenli bir çözüm önerisi.

İnce standart maskelerin koruması fazla değildir. Aynı anda üst üste iki maske takmalıyız. maskeler arasına da tek veya çift kat kağıt havlu veya peçete koymak maskenin koruma etkisini nerdeyse 10 kat artıracaktır. Bu katmanlardan tükrük taneleri kolayca geçemeyecek tir.

Tüm yüzümüzü kaplayan saydam siperlikler ile gözleri korumak gerekir.

Siperlik bulamazsanız güneş gözlüğü yada numaralı gözlük bile hiç yoktan iyidir.

Nalburlarda saydam iş gözlükleri bulunur.

Yüzme gözlükleri bile yüzde yüz koruma sağlar.

Maskeler yıkanabilirse eve gelince hemen sıcak ve sirkeli suda sabunla yıkayıp bol suyla durulamalı. Çamaşır makinası da olur.

Siperlikler ve gözlükleri de sabunlu sirkeli bol suyla yıkamalı.

Yıkama sonrası buharlı ütü ile ütülemek son noktayı koyar.

ş giysilerimizi de eve gelince çamaşır makinasında yıkayıp sonrası buharlı ütü ile ütülemek gerekir.

Güncel bilgilere göre ekler gelebilir.

Bu bigilerde eksikler varsa tamamlayıp arkadaşlarınız ve sosyal platformlarda paylaşmanızda fayda var.

Not: Tüm yazılarımızı kaynak göstermeden veya göstererek şartımız yok… Her yerde kullanabilirsiniz. Yazılarımız Açık Kaynaktır. Tescilli değildir, Tescil edilmeyecektir. Değiştirebilir, ilaveler yapabilir, başka yazılarınız için faydalanabilirsiniz. Özel yada ticari olarakta kullanabilirsiniz.

Koronavirüs insanlara uyarılar mesajlar mı vermeye geldi ?

Başlık sorusuna evet diyerek kapıyı aralayalım.

Koronavirüsü ile iletişim kuramadığımız için neden geldiğini, bize neler anlatmaya çalıştığını ilk elden öğrenme şansımız olamıyor.

Yapabileceğimiz vermek istediği mesajların neler olabileceği konusunda düşünceler , fikirler üretmekten ileri gidemeyecek belkide.

Bir yolunu bulup doğru aracısız iletişim kurmaya çalışmak gerekir. Gelişmiş yapay zeka ve süper bilgisayarlar, kuantum bilgisayarları için çözmeleri gereken önemli bir problem. Tam aradıkları çalışma konusu.

Bir istekte bulunalım yapayzeka dan. Burayı okuduğunu varsayıp.

İstek: Sevgili Yapayzeka virüsle iletişime geçip bizlere aşağıdaki konularda bilgiler vermenizi isteriz.

1. Koronavirüs 102 yıl sonra neden geldi ?

2. İnsanlara ne gibi uyarılar vermek istiyor ?

3. Ne gibi istekleri var ?

Yapay zekalardan cevaplar gelinceye kadar boş durmayıp fikirler üretmeye başlayabiliriz.

Dünyada farklı ülkelerden , farklı yaş ve eğitim seviyelerinden ,farklı inançlardan, farklı bilimsel görüşlerden insanlar sürekli fikirler ortaya koyarak bu mesajları çözmeye çalışıyor.

Akla gelen ve tüm insanların sorduğu yada sorduğunu düşündüğümüz soruları belirleyelim.

1. 102 yıl sonra değişime uğrayarak geldi. Neden bu günlerde geldi. Bu günlerin özellikleri nelerdir?

2. Para… para… para…hayatımızın, zamanımızın nerdeyse tümünü alan bu hırs yada hastalıktan başka birşey düşünemez olduğumuzu hatırlatıp hayatta her şeyin sadece para kazanmak olmadığını mı anlatmaya çalışıyor?

3. Doğa ana dan bir mesaj mı getirmek istedi .

Sevgili Korona ben doğa ana olarak bu mesajlarımı insanlara iletmeni istiyorum.

d1. Sevgili insanlar dünya sadece size ait değildir. Bütün kaynakları yok edercesine kullanmayın. Sonraki nesillerin , diğer canlıların yaşam kaynaklarını tüketmeyin. Kaynakların kendi kendine yenilenme özelliğini yok etmeyin.

d2. Bu dünyada sizden başka canlılar da yaşıyor onları yok etmeyi durdurun.

d3. Doğanın oksijen dengesini bozan ağaçların kesilmesi durdurun.

d4. Dünyanın iklimlerini bozan endüstriyel üretimleri dünyaya zarar vermeyecek koruyacak şekilde geliştirin.

d5. Dünyanın nimetlerini tüm insanlarla ve tüm canlılarla eşit paylaşın.

d6. Dünyadaki insanlar dışındaki yaşamı yok etmeye çalışmanız kendi insan ırkının geleceğinizi yok etmek olduğunu ne zaman anlayacaksınız. Durun ve düşünün.

d7. Geçmiştede başka insan ırkları bu yollardan geçti ve sonları yokoluş oldu.

Kutsal kitaplarınızda yazan Geçmişteki Nuh Tufanının sizlere birşeyler hatırlatması gerekir.

şimdilik bu kadar… devamı gelebilir.

Koronavirüsler dünyaya yayılmak için klimaları kullandılar !..

Bu iddialı başlık ne kadar doğru yada doğru olma olasılığı var mı ? İncelemeye değer dedik ve bakalım yazı bizi nereye götürecek.

01.Korona virüsler klimaları kullanarak dünyaya yayılabileceklerini düşünecek kadar zeki yaratıklar mıdır ?

02.Klimaların bu kadar tehlikeli görevi üstlenmiş olmaları mümkün müdür?

03. Koronavirüsler ile Klimalar arasında bağlantılar var mı?

04.Klimalar covit-19 / koronavirüs yayılmasında en önemli görevleri üstlendiler mi ?

05. Klima ile yayılan hastalıklar nelerdir ?

06. Koronavirüslerin soğuk ortamlarda solunum sistemindeki hücrelerin içine girmesi ve aktif duruma geçmesinde klimalar nasıl kolaylık sağladılar ?

Koronavirüsler uzmanların ifadelerine göre soğuk ve nemli ortamları severler.

Sıcak ve kuru ortamlarda kısa süreler içinde yapıları bozulur. Hastalık yapacak özellikleri kalmaz.

Klimaların ortamı soğuk ve hafif nemli tutması virüslerin arayıpta bulamayacakları olanaklar değil mi ?

Koronavirüsler diğer tüm virüsler gibi sıcaktan hoşlanmazlar soğukta bozulmadan uzun süre sağlam kalabilirler. Hatta donmuş buzlar içinde özellikle buzullarda milyonlarca yıl yapılarında değişim olmadan bekleyebilirler.

Uçaklarda koronavirüsün yayılması yan yana oturan insanların birbirlerine bulaştırması ile olsaydı sayı bu kadar çok olmayacaktı. Korona virüsler klimanın yardımı ile tüm yolculara kolayca ulaşmayı başardılar. Böylece ucaktaki 200- 250 yolcu yeterli virüsü soluyarak farkına varamadan kolayca aldılar. Pilotların bölmesinde ayrı klimalar var ise büyük ihtimalle pilotlara virüs bulaşamadı. Hostes ve kabin görevlileri büyük ihtimalle virüsu aldılar ve uçak içinde yayılmasında kilit rol oynamaya başlamış olabilirler. İstatistiklerde uçak görevlileri arasında virüse yakalananlar oranı nedir? değerlendirmek faydalı olabilir.

Uçaklar her seferde yolcu değişikliğinde klimaları ile yeni yolculara da virüs bulaşmaya başladı. Virüsler dünyanın farklı ülkelerine yayılma olanağı buldular.

Uçaktan inen yolcular içinde hasta olanlar var olsa bile vücut ısılarının ölçülmesi ile bir sonuç alınamamış olacaktı. Yolcular soğuk ortamdan çıkıp tekrar soğuk ortama girdikleri için vücut ısıları normal düzeyin altında ve soğuk olacaktı. Dolayısı ile ölçümler işe yaramadan hastaları yakalayamadan ülkeye girdiler.

Vücudun ateşli olması için vücut sıcaklığın 36 C derecede olması ve savunma sisteminin tehlikeyi algılayıp virüsü bozacak kadar vücut ısısını yükseltmesi gerekir. Bunların olması için korona virüsün hücre içine yerleşip kendi kopyalarını ürettirmeye başlaması gerekir. Bunun süresi de 7-14 gün.

Kısaca uçakta virüsü kapan yada binmeden önce virüse bulaşmışlarsa bu kişilerin çıkışta ısı testleri ile bulunma olanağı yoktur. Sırf hareket olsun yada hasta olanları yakalamak amaçlı olabilir. Hasta olanlarda klimanın soğuk etkisi ile ateşleri normal gözükecek.

Kısaca termometre ile virüs avı korku-komedi… Toplum sağlığı için önemli zayıf kapıdır.

Dışarıdan gelen yolcuların korona testleri var mı yokmu buna bakılması gerekir.

Girişine izn vermek içinde Koronavirüs testinden geçmek gerekir. Şartı konulmalı.

Afrikada ve bazı ülkelerde ülke girişinde yolculardan

” korona testi belgesi”

armaktadır. Varsa ve negatifse ülkeye girişine izin veriliyor. Belgesi olmayanlar kesinlikle ülkeye alınmıyor.

diğer önemli Yapılması gereken: Klima filtrelerinin virüs açısından kontrolü. Yolcular dağılmadan bu kontrol yapılıp sonuç pozitif yani virüs var ise karantinayı çalıştırmak gerekir.

Büyük şehirlerde yaşam soğuk zincir tabirine eşdeğer klimalı ortamlardan klimalı ortamlara geçerek sürdürülüyor. Korona viirüsün tam da aradığı ortamlar.

Bunun anlamı farkına varmadan virüs taşıyıcı ve yayıcılar girdikleri her ortama ve klima sistemine virüsü bulaştırmaya başlarlar. Dolayısı ile hastalık kısa sürede onlardan onbinlere hatta yüzbinlere çıkacak rakamlara ulaştı.

Bu yazılar aklınıza yatı yada doğru olabilir diyorsanız ve çalıştığınız ortamda klimalar var ise ne yapacaksınız ?

Aklımıza gelen öneriler. İşi bilen uzmanlardan öneriler almak daha doğru olur.

01. Klimaların dışarıdan hava taeleme özelliği var ise bunu devreye sokmak.

02. Klima polen filtresinin hemen değiştirilmesi, Ve her hafta da bir değiştirmeye başlamak.

03. Hava nemlendirme sistemini devreden çıkarıp kuru hava dolaşımına geçmek. Virüsler kuru ortamı sevmezler.

04.Mevcut polan filtresinin virüs tahlilini yaptırıp gerçekle yüzyüze gelmek.

05. Kalabalık durumlarda klimayı çalıştırmamak. Dış ortam havalandırmasını için kapı pencereleri açık tutmak klasik pervaneli vantilatörler kullanılabilir.

06. Klimayı 23-25 derecelerde nemlendirme sistemi kapatılmış olarak çalıştırıp ortam ısısını yüksek tutmak akla gelir.

07. Klimaları günde 3 defa en yüksek ısılarda çalıştırıp filtrelerdeki virüsleri etkisiz hale getirmek de önerilebilir. Bu sistem virüsü bozup bozmadığı polen filtresi tahlillerinde ortaya çıkabilir. Sağlam virüs ile yapısı bozulmuş virüsü ayırt edeblen teknoloji var mı ? sorulabilir.

Klimalı işyerlerinde çalışıyorsanız veya bu ortamlara girip çıkıyorsanız , klimalı araçlarla seyahat ediyorsanız …..mutlaka sıkı bir maskeniz /hatta iki maske üst üste kullanıp araya kağıt havlu veya peçete konulabilir) olmalı ve kesinlikle maskesiz bu ortamlarda çalışmayın maskesiz girip çıkmayın önerilerini yapabiliriz.

şimdilik bu kadar devam edebilir……

Koronavirüs Covit-19 Korunma önlemleri 02 ve birkaç tez…

Korona virüs ile ilgili tezler, varsayımlar.

Bilimsel olarak gerçekliği kanıtlanmamış fikirler . Yeterli araştırma ve testlerden sonra doğruluk onayı yapılması beklenen düşünceler. Varsayımlar.

Korona virüs 26 C derecede etkisizleşir olduğunu iddia eden tezlerden biri.

Etkisizleşir den anlatılmak istenilen virüs işlevlerini yapamayacak, hücreye giremeyecek yada girse bile kendini çoğalttıramayacak. Yapısal olarak bozulacak.

Bu teze göre korunma önlemleri neler olmalıdır önerileri ?

1. Oda yada yaşam ve çalışma ortam sıcaklığını 25 C derece üzerinde olmalıdır.

2. Vücudunuzu sıcak tutun çok giysi giyin. Vücut ısısını normal değerlerde 36 C derecelerde olmasına özellikle dikkat edin.

3. Eksersizler vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir.Metabolizma hızını artırır. Günde 30 dakika egzersiz yapın, gerçekten terlediğinizden emin olun.

14. Korona virüs hava yolu ile bulaşır. Hastanın, virüs taşıyıcaların konuşma sırasında havaya yaydığı mini tükrük zerrelerinin sağlam insanların solunum sistemine ulaşması ile koronavirüs bulaşır.

Kalabalık ortamlarda ve insanlarla yakın olduğunuzda mutlaka maske kullanılmalı. Oksürürken, aksırırken,hapşırırken, sesli konuşurken mutlaka maske kullanılması gerekir. Kullanımda tek seferlik kağıt mendil yada peçete kullanmalı. Kullandıktan sonra atılmalıdır. Yüz ve el havlusu kullanılmamalı. Kağıt havlu kullanmalı.

2. Korona virüsün yayılması için ortam sıcaklığının düşük olması gerekir .Hastalığa yakalanmamak için Vücut ısısının 36C ‘nin altına düşürülmemeli.

Vücüt ısısı 36 C altındaysa korona virüsü çok hızlı çoğalır.

Klimalı ortamlar vücut ısısını normalin altına düşürdükleri için korona virüsünün aktif olması sağlanmış oluyor. Vücudun savunma sistemi 36 C decede çalıştığı için bu sıcaklıktaki virüslerin faaliyetlerini durdurabiliyorlar. Vücut ısısı düşünce savunma sistemi yavaşlayıp etkisini kaybedince virüs hızlı bir şekilde aktif oluyor ve hücreye girip kontrolü ele geçiriyor.

Virüsü alanların hasta olmadan 7 ila 10 günlük yakın geçmişinde soğuk ortamlarda bulunması bu fikri ve tezi doğrular görünüyor.

3. Virüs bulaştıktan sonra bünyeye göre bağışıklık reaksiyonu biraz zaman alacaktır ( 7-10 gün) . Hastalarda daha sonra yüksek ateş başlar. Yüksek ateşin anlamı vücut savunma mekanizması vücut ısısını artırarak virüsün yapısını bozmaya çalışır.

Bu süre içinde vücut ısısı 36.5 C derece veya 37 C yukarısında devam ettiğinde virüs zayıflatılmış yada öldürülmüştür. Vücüt gelişecek hafif bir bağışıklık tepki ile kendini kurtaracaktır.

4. Yüksek ateşi olan hastalar virüsü öldürebilir. Bu amaçlı yapılan izlemelerde viral tedavi olmadan da bazı hastaların iyileştiği gözlemlenmiş.

Bu hipotezin destekleri şunlardır :

1. Kurbanlar genellikle makul bir süresüre soğuk bir ortamda kalırlar
enfekte olduktan sonra, örneğin. koğuşta, otel, uçak kabinleri, hava-
klimalı ofisler.

2. Bu yıl hastalığın ilk çıktığı yerde iklim olağanüstü derecede soğuktu ve
hastalık kalıcı oldu

3. Tayland, Vietnam ve Malezya’daki hava sıcak, bu yüzden onların
salgınları kolayca kontrol edilir. Kore ve Singapur klimaları çok serin, bu yüzden hastalığı kontrol etmek zordur. Kanada yine çok soğuk, bu yüzden
salgın ciddi olabilir.

4 .Yüksek metebolizma hızına sahip olmak virüsün etkinleşmesini engelliyor. Çocuklar daha az hastalanırlar.

5. Yaşlılar ve Kronik hastalığı olanlarda metebolizma hızı düşüktür. Vücut ısılarıda normalden daha aşağıdadır. Dolayısı ile virüsün aktif olması yada hastalık yapması daha kolay olur. Bu guruptaki insanlar daha kolay hastalığa yakalanırlar.

6.Virüs kedilerde, köpeklerde, güvercinlerde, ördeklerde ve kazlarda bulunabilir hepsi çok yüksek metebolizma hızlarına sahip oldukları için virüs enfekte olamaz yani hastalık yapma özelliği kazanamaz.

Soğuk mevsimlerde bakımsız kalmış kedilerde grip benzeri hastalıklar görülür. Bu hayvanlar sıcak ortamlara girmeye çalışırlar. Bu örnekte bu tezi doğruluyor.

Çok çeşitli virüs taşıyan yarasalarda metebolizma hızı çok yüksek olduğu için virüsler hastalık yapma özelliği kazanamazlar. Metebolizma hızının yavaşlaması Yarasanın yaşamını sona erdirir.

7. Bazı gıdaların ve bitkisel ilaçların Metabolizma Hızını artırdığı iyi bilinir.

Metebolizma hızının artırılması ile hastalığa yakalanmama arasında sıkı bağlar var. Yaşam enerjisinin aktif tutulması savunma sisteminin temelini oluşturur.

Metebolizma hızımızı artıran beslenme ve yaşam sistemi hastalıklara direncimizide belirliyor denilebilir.

7. Hastalığın bulaştığı uçak kabinlerindeki yolcular hastalığı soğuk yerlere yayabilirler. Burada kilimalar da hastalığı tüm yolculara yayabilir.

Uçaklardaki klimaların ciddi şekilde dezenfekte edilmesi gereklidir.

Aslında tüm araçlardaki, uçak, gemi,otobüs,taksi, minibüs ve özal araçların klima polen filtrelerinin sık sık değişmesi gerekir.

Hastalığın yayılması duruncaya kadar çok insanların bulunduğu ortamlardaki klimaların en düşük 26 C derecede sıcak hava vermesi sağlanmalıdır.

Bu ısı virüsün aktif olmasını engeller ve

Vücüt ısısıları ortamların sıcaklığı dolayısı ile 36 C ın altına düşmez ve

Virüs alınsa bile hastalık ortaya çıkamaz.

Vucudun savunma sistemi 36 C da tam verimli çalıştığı için görevini rahatlıkla yaparlar. Virüs kalıntıları vücuttan bir süre sonra atılır.

……………………….

SARS virüsü ile koronavirüsu arasında benzer özellikler bulundu. Çin’in Askeri Tıp Bilimleri Akademisi’nde Bao Zuoyi ve Liu Yongjian’ın araştırmasına göre, SARS 4 santigrat derecesinde sabit kalıyor,

37 C derecede üç gün içinde aktifliğini kaybetti.

……………………….

Buradan anlaşılan hasta olanların 37 C de 3 gün sonrası virüsün etkisinden kurtulacağı anlaşılıyor.

……………………

Teorik olarak, covid-19 virüsü-SARS ve MERS de dahil olmak üzere koronavirüs ailesinin bir parçası-sıcaklığa duyarlıdır. Tüm virüsler, kapsid adı verilen bir protein kabuğunun içindeki bir nükleik asit molekülünden oluşur. Koronavirüs gibi bazı virüsler,, kabuğun dışında bir dış zara sahiptir. Zar/ Membran ısıya nispeten duyarlıdır.

…………………..