Çocukken hayaller kurarız. Bizi seven yakınlarımız da bizleri sürekli destekler gaza getirirler.
” …hayallerinin peşinden koş…mutlaka gerçekleştirirsin…”
” …örnekler gösterip bak bunlarda hayallerinin peşinde koştular ve hayallerini gerçekleştirdiler… sende yapabilirsin…”
Farkına varmadan veya farkına vardığın gibi hayallerini sürekli değiştirdiklerini izlemeye başlarsın. Balerin olacağım dersin onlar yok yok sen eniyisi doktor ol bu meslek daha kazançlı, doktor olursan ileride hastalanırsak bizi de bakarsın. Aslında güzel meslek değil mi hemde havan olur. Bizde kızımız / oğlumuz doktor oldu diye sevinir çevremizde itibarımız artar. Nedersin?
Ben nedense piano müziklerinden hoşlanıyorum ileride piyanist olmak isterim. Dediniz….
Çevrenizdekiler hemen hayalini bastırıp yok etmek için yollar bulmaya başlarlar.
Pianolar kaç lira haberin var mı? Çok yüksek fiyatları. Senin odana da sığmaz ki, nereye koyacağız? İyi de çevremizde sana piano dersi verecek kimse yok. nasıl öğreneceksin. İyi hocaların fiyatını da biz karşılayamayız. Tamam her şeyi aştın piano çalmayı öğrendin okulu bitirdin …eee sonra nasıl ve nerede iş bulacaksın. Hangi orkestrada çalacaksın? Konserler mi vereceksin? Sonunda senin para kazanman gerekecek. Piano çalarak para kazanan kimse gördün duydun mu ?
Bak işte sen eniyisi bu hayalini unut. Bir mühendislik oku bir mühendis ol her yede kolayca iş bulursun. Ayrıca mühendislikte gösterişli bir meslektir. Senin kabiliyetin de mühendisliğe yatkın. Sen beni dinle pianoyu falan unut hedefini muhendisliğe yönelt ben sana her türlü desteği veririm.
Piano çalma , pianistlik hayalin yavaş yavaş silikleşmeye baslar, bunlar benim yakınlarım onlar beni benden iyi tanırlar,beni severler belkide doğru diyorlar mühendislikte fena bir meslek değil. Ben en iyisi mühendis olmaya mı odaklansam? Piano çalma hayalim ne olacak vaz geçmeye değer mi? Tam karar veremiyorum…
Çevredeki yakınların gizli anlaşma yapmış gibi hepsi seni pianist olmaktan soğutmaya mühendisliği gözünde büyütmek her gün ve her fırsatta üzerinde çalışmaya başlarlar. Bu inceden inceye bilinç altına yapılan işlemeler senin olmayan bu hayali gerçek hayalinmiş gibi er veya geç sana kabul ettirirler.
Ettirdiklerinde de senden habersiz kutlama yaparlarsa şaşırma. Akılları sıra sana doğru yolu göstermiş olduklarını iddia ederler. Tüm çevrelerine kendilerini haklı göstermek için.
Onları eleştirenlerin ” çocuğun hayallerini öldürdünüz…ileride belkide iyi bir pianist olacaktı….” yaptığınızı beğendiniz mi ? demelerine de kızarlar. Çocuklarını düşünmeyen düşüncesiz biri diye suçlarlar. Bu kişileri çocuklarından uzak durmaları için suni tartışmalar çıkarıp evlerine gelmemelerini dahi sağlayabilirler.
Akılları sıra bize yardımcı oluyormuş,geleceğimizi düşünüyormuş görünümü verip, bizim dostumuz sevenimiz gibi sürekli gülümserler, iyi davranırlar. Bizlerde bu numaraları yutup ne güzel ailem ve yakın çevremde beni seven beni düşünen insanlar var der seviniriz.
12- 15 yıl canımızı dişimize takıp yaşadığımız günleri doyasıya yaşımıza uygun yaşayamadan şartlanmış gibi, hayal hedefe kitlenerek belirlediğimiz hayalin peşinden koşarız ve yüksek oranda da başarırız.
Çocukluk hayalimiz gerçekleştiğinde beklediğimiz gibi birşeyler olmadığını , aşırı mutlu ve aşırı tatmin duygusu veya çok sevinçli bayram havası gibi yada sevinçten göklere uçmak gibi duygular yaşamadığımızı farkederiz.
Aksine kendimizi yorgun, bezgin, hayattan zevk almayan , sevinci bir anda sönmüş biri gibi hissetmeye başlarız. İyi de neler oluyor ? ben neden sevinmiyorum bana neler oluyor. Büyük hayatımın hayalini gerçekleştirdim daha ne olsun. Ben sevinmeyeceğimde kimler sevinecek.
Bu arada senden başka birileri seviniyor, kutlamalar yapıyor olduğunu görüp şaşırmaya başlıyorsun. İyide hedef benim hedefimdi onlar neden seviniyor ? ben neden sevinemiyorum ?
Nedense boş yere deli danalar gibi çalışmışım duygusuna kapılıyorum. “O kadar emek vermeye değmezmiş bu hayal …” demeye başladım.
Yavaş yavaş derin bir uykudan uyanmaya başladığınızı fark edersiniz…
Gerçek karanlıktan aydınlığa doğru çıkıp yüzünü gösterir.
Sırıtarak ” ben sana defalarca dedim bu hayaller senin değil…kandırılıyorsun…kendine gel… ama sen benim uyarılarımı dikkate almamakta ısrar ettin… işte sana en yakınlarının oynadığı oyunun sonucunu şimdi algılamaya başladın…”
“Sevinemezsin…” der gerçek… “çünkü bu hayal senin değildi… Kandırıldın, aldatıldın. Senin hayallerin en yakınların tarafından senden gizlenerek , planlı bir şekilde unutturularak, bilinç altına bastırıldı. Sen yakınlarının hayalini gerçekleştirebilmek için yetiştirildin, planlı bir şekilde hayallerin öldürülüp yerine başkalarının hayali konuldu…” ” Sen ne yazıkki başkalarının hayallerini gerçekleştirecek bir kişi oldun…sen kendi hayallerine ihanet ettin…”
Gerçek devam eder…”Neden sevinemiyorsun şimdi anladın mı ? Senin hayallerin; en yakınların, seni en çok sevenler tarafindan çalındı ve gizlendi…seni hayallerine gidecek yoldan çıkarıp kendi hayallerine giden yola soktular…”
Sonrası devam eder Gerçek… ” …kime kızacağını kestiremiyorsun değil mi? kaybettiğin, yaşayamadığın yıllara mı acıyacaksın…boş yere verdiğin emeklerine mi? sana oyun oynayan yakınlarına olan güveninin sarsıldığına mı ? bu tuzağa nasıl düştüm deyip kendine mi kızacaksın ?…”
Sen de milyarlarca insan gibi ” Neden hayallerimizi gerçekleştiremiyoruz ? sorusunu sormayan biriydin belkide. Şimdi istemeden de olsa bu sorunun cevabını öğrenmiş oldun.
Şimdi iki yol var senin için.
1. Yol mutsuzluk ve huzursuz bir yaşam vadeder.
2. Yol Kendinle barışık yeni ve kendi gerçek hayallerin için yaşamanın yolu.
1. Bundan sonraki yaşamında sen de aynı hataları seçip … çocuklarına, yakınlarına kendi hayalini gerçekleştirmeleri için onları kandırıp yönlendirmeye çalışacaksın. Bir nevi intikamını alacaksın. Yanlış kişilerden… Bu konuda hiçbir suçu olmayanlardan… Bu yolu seçtiğinde hayatını mutsuz ve huzursuz geçireceksin… sonraki yaşamında kendine ve hiçbir kimseye güvenemeyeceksin… yanlış mesleği ve istemediği hayatı yaşayanların dünyasında yaşamaya mahkum edilmiş, asık suratlı..sinirli, çekilmez ,sevimsiz, hiçbir şeyden keyif almayan biri gibi yaşayacaksın.
2. Yada milyonda bir kişiler gibi hatalarından ders çıkarıp çocuklarına ve yakınlarına hayalerine gidecek yolu aydınlatmayı seçip bundan keyif almayı bileceksin ve hayata gülerek kendinle ve çevrenle barışık yaşayacaksın…
Yeni hayaller kurup , yada eski hayalleri canlandırıp yeniden başlayacak ve hayallerin için zorluklara girip bu zorlukları yaşamaktan keyif alacaksın… Gerçek hedeflerine giden yoldaki insanları tanıyıp onlarla gerçek dostluklar kuracaksın.
Karar senin…. Kolay gelsin.
………………………..
Sonraki yazımız “…hayallerimize giden yoldan saptığımızı anladığımızda neler yapmamız gerekir ?…” leri konuşmak olacak.
Kısaca hayallerimize giden yollardaki tuzakları tek tek nasıl atlayacağız bunlara değineceğiz.
Hayallerimize, hayallere giden yol zordur.
Ne kadar zorlu olsada bu yolculuğun her anı keyifli geçer…
Hedeflerinize giden yolun zor olduğunu yaşıyorsanız ama bu zorluklardan keyif alıyorsanız bilin ki seçtiğiniz yol doğru yoldur…
Zorluk yaşıyorsunuz ama bu zorluklar size keyif yerine işkence veriyorsa seçtiğiniz yol yanlıştır. Hemen bu yoldan çıkın … Size gerçeği anlatacakları bulun onlar size doğru yolu gösterirler. Sizi tanımayan birileri size daha tarafsız bilgiler verecektir. 8-15 yaşında çocuklar bile olabilir. Yolu görünce sizde doğru yolun gösterilen olduğunu hemen anlarsınız.
Zaten kısa sürede siz de öğrenirsiniz amaç hedefler değildir. Bu hedeflere giderken yaşadığımız zorluklar ve aldığımız keyif paha biçilmezdir…